Netanyahu’nun ‘Yeşaya Kehaneti’ ile planı: Hedefinde Evanjelikler, Neoconlar ve Hristiyanlar var

7 Ekim’de yaşanan olaylardan bu yana İsrail, ilk kez Gazze’ye tanklarla girdi ve bunun savaştaki en büyük baskın olduğu belirtildi.

İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF), baskının ‘savaşın sonraki aşamalarına hazırlık’ kapsamında yapıldığını bildirdi.

IDF’ten yapılan açıklamada, “Givati Tugayı komutasındaki IDF güçleri, Gazze Şeridi’nin kuzeyinde, savaşın sonraki aşamalarına hazırlıkların bir parçası olarak tankların kullanıldığı bir baskın gerçekleştirdi. Faaliyet kapsamında kuvvetler çok sayıda teröristin yerini tespit edip saldırdı, terörist altyapılarını ve tanksavar mevzilerini imha etti. Birlikler görevin sonunda bölgeden ayrıldı” ifadeleri kullanıldı.

“DAHA NE KADAR ÇOCUK ÖLMESİ LAZIM?”

Avrupa Birliği ise “İsrail-Filistin çatışmasında şu aşamada ateşkes çağrısı yapmayacağını” açıkladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan bu açıklamalara tepki göstererek ‘Daha ne kadar çocuk ölmesi lazım? Hesabınız ne sizin? Bir açıklayın bilelim ateşkes ne zaman yapılır?’ dedi.

Tüm batılı ülkelerin İsrail’in saldırılarına destek verdiğini belirten Erdoğan, ‘İnsan haklarında ahkam kesenler Gazze’nin hayat hakıkını 19 gündür yok sayıyor. Ne oldu insan hakları evrensel beyannamesi? Orada ne yazıyor bakmıyor musunuz?’ ifadelerini kullandı.

NETANHYAHU’DAN YEŞAYA KEHANETİ YORUMU

Netanyahu, geçtiğimiz gün düzenlediği basın toplantısında İsrail ordusunun Gazze’ye yönelik kara harekatı için hazırlandığını ancak operasyonun zamanlamasıyla ilgili herhangi bir ayrıntı vermeyeceğini söyledi.

Toplantıda dikkat çeken bir ayrıntı da vardı. Netanyahu, Hamas’a karşı Tevrat’ın ‘Yeşaya’ kitabındaki ‘kehanet’in görülüceğini belirterek tüm İsraillilerin birlik olmasını isteyip alıntı yaptı: “Ülkenden şiddet, sınır boylarından soygun ve yıkım haberleri duyulmayacak artık. Surlarına kurtuluş, kapılarına ‘Övgü’ adını vereceksin”

İsrail ve Yahudi halkının geleceğine dair pek çok kehanet yer alan Yeşaya kitabında İsrail’in bütün dünyaya adalet ve kurtuluş getireceği, barışı yayacağı gibi kehanetler var.

İsrail’in kara harekatı yaklaşıyor mu? Yeşaya kehanetinden bahseden Netanyahu, savaşı ‘Haçlı-Hilal savaşı’ olarak mı görüyor? İsrail, Gazze için ne planlıyor, siviller ne olacak? Batılı ülkeler neden barış çağrısı yapmıyor?

Yaşanan son gelişmeleri Terör ve Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar, milliyet.com.tr’den Sercan Dinç’e değerlendirdi.

Açıkçası biz bombardımanlarla vs. şeylerle uğraşırken ufaktan ufaktan yoklamaya başladılar. İsrail tarafı tali alanlı, tali zamanlı, tali hedefli bazı girişimlerde bulundu. Bu ne demek? Tarafların birbirini test etmesi demek. Becerebilirlerse de buradan bir sonuç çıkarmak, bunu köpürtmek demek.

BİRBİRLERİNİ TEST EDİYORLAR

İsrail bir şekilde alan hakimiyeti, imha edici veya rehine kurtarıcı yaklaşımı benimseyecek. Bununla ilgili tarafların birbirlerine öncelikli olarak test ettiklerini görüyorum. Büyük bir harekat değil küçük küçük denemeler veya istihbarat operasyonları şeklinde yapıldığını düşünüyorum.

BUNDAN SONRAKİ SÜREÇTE NELER GÖRECEĞİZ?

Bundan sonraki süreçlerde de benzer bir takım şeyleri görebiliriz. Neden? Büyük bir kara harekatı şu an İsrail’e sağlanan kamuoyu desteğini düşürecek. Çünkü sivil can kayıpları olacak. Burada İsrail bir yol tercih etmeye çalışıyor. Aslında bizim ‘kara harekatı’ diye tanımlamış olduğumuz süreç belki de bu tür farklı fotoğrafları şekillenerek göreceğiz. Böyle nokta operasyonları göreceğiz.

Bir takım alan operasyonları göreceğiz ve buradaki temel eğilim de rehine odaklı olacak belki. Adını da ‘Rehine Kurtarma Operasyonu’ gibi koyacaklar. Neden? Çünkü büyük bir tepki oluştu. Onlar da farkındalar bunun. Tepkiyi sönümlendirmenin yolu ne? ‘Rehineleri Kurtarma Operasyonları’ adı altında icra etmek.

“DÜNYA KAMUOYU ANLAYAMAYACAK BİLE”

Bu aynı zamanda İsrail’e ne sağlıyor? Büyük bir hüsran fotoğrafını engelliyor. Başarı ürettiğini köpürtecek, başarısızlık ürettiğini Hamas söyleyecek veya cılız kalacak. Dünya kamuoyu anlayamayacak bile.

İsrail açısından iş kolay değil. Bir diğer tarafıyla da tünel ağızlarını bulmaya çalışıyor olabilirler.

“BUNUN HEPSİ TÜNELLERİN İÇERİSİNDE GİZLİ”

Masum sivillerin üzerine ölüm olup yağan, MK83’lerle MK84’lerle M117’lerle, GBU28, GBU57 gibi yok edici bombalarla saldıran, fosfor bombaları kullanan İsrail, Hamas’ı yakaladığı zaman tünellere girer mi, tünellere başka bir şey yapar mı? En önemli sorulardan bir tanesi bence budur. Ne kullanabilir? Tünelin ağzından kimyasalı basabilir mi, ıslak çimentoyu basabilir mi, deniz suyunu basabilir miy, foseptik suyunu basabilir mi, termobarik bomba kullanabilir mi, yangın bombası kullanabilir mi veya duman, sis basabilir mi? Bir sürü şey yapabilir. Bunun karşısına Hamas’ın almış olduğu tedbirlerle ne kadar başarılı olur, ne kadar başarısız olur… Bunun hepsi tünellerin içerisinde gizli.

Hamas’ın paylaşmış olduğu görüntülerde bypass tünellerini görüyoruz. Bahsetmiş olduğum bu kadar büyük bir tünel ve Hamas’ın mevcudu İsrail’in özel birimlerinin kabiliyetinin dışında. Kara harekatı da kabiliyetinin dışında.

“İKİ TARAF DA BU İŞE ÖLÜMÜNE ASILACAK”

(Hamas’ın İsrail için) Tanklarını vurdukları söyleniyor. Kaç tane tankı kaybetmeyi, kaç tane çatışmayı kaybetmeyi göze alabilir. Bunların hepsi bundan sonraki demografik süreçleri, topografik süreçleri ve siyasi süreçleri etkileyecek. O yüzden iki taraf da bu işe ölümüne asılacak ve burada bir İsrail-Filistin meselesi var.

“MİTOLOJİK SAVAŞ YAPTIĞINA İNANIYOR”

Netanyahu en başından beri onu söylüyor. Netanyahu, mitolojik savaş yaptığına inanıyor. O kendini, toplumunu ve askerini bu şekilde mitolojik anlamda motive etmeye çalışıyor öncelikli olarak. Netanyahu’nun dogmaları var. O bir Arz-ı Mev’ûd’cu. Çok net olarak kendisi de gösteriyor zaten. Kendisi söylüyor; ‘Ben burada Gazze’yi tamamıyla boşaltacağım’, ‘2.3 milyon insanı çıkartacağım’, ‘Bunlara bir gün süre veriyorum’, ‘Burayı tekrar inşa edeceğim’ teorojik dogmaya karşı cümleler. Yeşaya kehanetini gerçekleştireceğim’ cümlesi zaten tamamıyla Arz-ı Mev’ûd cümlesi. Yani Nil’den Fırat’a cümlesi… Hedefim Gazze demiyor…

NETANYAHU’NUN EVANJELİKLER, NEOCONLAR VE HRİSTİYANLARLA İLGİLİ PLANI

Yeşaya ile ilgili kehanetlerin bir tarafı da ‘çok güçlü ve kutsal bir krallık kurulacak’ bunlar doğru, kehanetin parçaları. Ama burada başka bir şey daha var. Bir ittifaka karşılık geliyor. Netanyahu neyin desteğini yanına almaya çalışıyor bu açıklamasıyla? Evanjeliklerin desteğini, neoconların desteğini almaya ve teorik olarak bu desteği sürdürülebilir hale getirmek istiyor. Bu politik bir strateji. Öte tarafıyla da Yeşaya’nın kehanetlerine inanan diğer Hristiyanları yanına alma çabası var. Böyle bir boyutu olduğunu da vurgulamak gerekir.

“AB İÇİNDE SİYASİ ANLAMDA KIRILGANLIKLAR YARATTI”

Ursula von der Leyen (Avrupa Komisyonu Başkanı) en başından bir açıklama yaptı. Açıklamada İsrail’e sonuna kadar destek verirken sivillerin, masumların katledilmesiyle ilgili bir cümle kurmadı. O günden beri AB içinde büyük bir eleştiri ve kırılganlık var. İsrail’i destekleyecekler ama burada insan dramlarını ihmal eden açıklamalar yaptıkları için AB içinde de siyasi anlamda kırılganlıklar yarattı. Ursula von der Leyen çok eleştirildi. AB’nin bir ateşkes çağrısı yapması bugün mümkün değil. Ama yarın gelişen duruma bağlı olarak başka karakter üretebilir. Şartlar değişir, hedefler değişir ama şu safhada topa girmek istemiyor. Çünkü o da bir şekilde farkında. Bu işin Holokost’tan beri bir temel yaklaşımı var, ilişkileri var ve bu ilişkiler çerçevesinde açıkçası o da pek çok şeyi hesap ediyor.