Parlamentonun iki kanadı tarafından da onaylanması gereken anlaşma, Avrupa’nın diğer ülkelerinde olduğu gibi göç konusunda Fransa’da da siyasi ağırlığın sağa doğru kaydığını gösteriyor
Fransa meclisinde bir grup milletvekili tarafından kabul edilen Fransız göç yasalarını sertleştirmeye yönelik tasarı üzerindeki mutabakat, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un merkezci çoğunluğunda çatlaklara neden olacak gibi görünüyor. Macron’un partisinin sol eğilimli üyeleri bu anlaşmaya karşı oy kullanacaklarını açıklamıştı. Parlamentonun iki kanadı tarafından da onaylanması gereken anlaşma, Avrupa’nın diğer ülkelerinde olduğu gibi göç konusunda Fransa’da da siyasi ağırlığın sağa doğru kaydığını gösteriyor.
Fransız medyasında bakanların istifa tehdidinde bulunduğuna dair spekülasyonlar yayılırken, Macron, başbakan ve parlamentodaki koalisyon başkanları ile Elysee Sarayı’nda acil bir toplantı yapıldığını söyledi. Fransız hükümeti yeni düzenlemenin iş gücü açığı olan sektörlerde çalışan göçmenlerin oturma izni almasını ama aynı zamanda yasadışı göçmenlerin sınır dışı edilmesini de kolaylaştıracağını söylemişti.
Ancak sağdan destek alabilmek için hükümet, oturma izni tedbirlerini yumuşatmayı kabul ederken, göçmenlerin çocuklara yönelik yardımlar ve barınma yardımları da dahil olmak üzere sosyal yardımlara erişimini birkaç yıl erteledi.
Fransızlar uzun zamandır dünyadaki en cömert sosyal yardım sistemlerinden birine sahip olmakla övünüyor. Ülkede kira ve çocuk yardımı gibi devlet destekleri yabancılara bile sağlanıyor.
Aşırı sağ ve son zamanlarda muhafazakarlar, bu desteklerin yalnızca Fransızlara ayrılması gerektiğini savunuyor. Salı günü kabul edilen anlaşma, AB dışı işsiz göçmenlerin konut yardımlarına erişimini beş yıl geciktirecek.
Uzlaşma aynı zamanda göç kotaları da getiriyor, göçmen çocuklarının Fransız olmasını zorlaştırıyor ve polise karşı ciddi suçlardan hüküm giymiş çifte vatandaşların Fransız vatandaşlığını kaybedebileceğine vurgu yapıyor.
Yedi senatör ve yedi milletvekilinden oluşan özel bir komite tarafından kabul edilen anlaşma, başlangıçta göç yasasını ikinci görev süresinin önemli bir parçası haline getiren ve aksi takdirde onu rafa kaldırmak zorunda kalacak olan Macron için iyi bir haber. Ancak göçün kilit rol oynayacağı Avrupa Parlamentosu seçimlerine sadece altı ay kala, bu durum siyasi bir fırsat sezerek reddedilen tasarıyı aşırı sağ partisi için “büyük bir ideolojik zafer” olarak nitelendiren Marine Le Pen’i de güçlendirebilir.
Le Pen’in partisinin yasa taslağına alt mecliste destek vereceğini duyurması, Macron’un partisindeki solcu milletvekilleri arasında rahatsızlığa yol açtı.
MUHALİF SESLER YÜKSELDİ
Macron’un partisindeki sol kanadın parlamentodaki en sesli temsilcilerinden biri olan Sacha Houlie tasarıya karşı oy kullanacağını söyledi. Ancak muhalif seslerin yasanın geçmesini engelleyecek kadar oy toplayıp toplamayacakları belli değil.
ıllar geçtikçe söylemlerini aşırı sağa yakınlaştıran Muhafazakarlar da tasarının aslında kendilerine ait olduğunu söyleyerek zafer ilan etti.
Macron’un partisindeki rahatsız isimler, Macron’un parlamentodaki hakimiyetini daha da zayıflatabilir ve potansiyel olarak görev süresinin geri kalanını zorlaştırabilir.
Başbakan Elisabeth Borne parlamentoya hitaben yaptığı konuşmada, tasarının “sistemimizi daha verimli hale getireceğini çünkü sığınma başvurularını işleme koyma prosedürlerimizi önemli ölçüde basitleştireceğini ve suçlu veya radikalleşmiş yabancıları daha hızlı bir şekilde sınır dışı etmeyi mümkün kılacağını,” söyledi.