Yargı’nın Parla’sı Zeynep Atılgan: Benim için bir okul

Oyunculuk hikayen nasıl başladı?

Ben aslında çocukluğumdan beri sanata karşı çok ilgili bir çocuktum. Şarkı söylemeye tiyatroya çok merakım vardı. O yaşlarda bile şiir yazardım, kitap yazmaya çalışırdım. Her şeyi yapmak isteyen bir çocuktum. Bilimle de sanat da uğraşayım istiyordum. Ama oyunculuk için üniversiteye kadar bekledim.

Yargı dizisine dahil olma sürecin nasıl oldu?

Tatildeydim. Sonra Berna abla aradı ve karakteri anlattı. Parla ile bir empati kurdum ve  dedim ki; benim bu rolü oynamam gerekiyor.

Parla çok mutlu bir evde büyüyen bir kız değil. Peki Zeynep gerçek hayatta nasıl bir aileye sahip? Ailen destek midir her konuda?

Parla’nın annesiyle benim annem hiç benzemiyor. Küçük yaştan beri her zaman desteklerdi. Kendi yolumu bulmam gerektiğine inandılar. Hiçbir seçimime karışmadılar. Çok şanslıyım. İyi ki varlar. Şu anda da gurur duyarak izliyorlar.

Parla’nın yeni imajına alışabildin mi?

Alışmaya çalışıyorum. Hoşuma gitmedi değil. Karakterin farklılaşması da beni eğlendiriyor bir yandan. Günlük hayatımda bu tarz kızların taklidini yapmaya bayılırım. Dolayısıyla çok eğleniyorum.

“SEVDİKLERİMİ KORUMAK İÇİN HER ŞEYİ YAPARIM”

Dizideki Parla karakteri ile ortak özellikleriniz var mı?

Parla sevdiği adam için hayatını tehlikeye attı. Üstelik onu yapacak cesarette bir insan olmamasına rağmen. Ben de onun gibi sevdiklerimi korumak için her şeyi yaparım.

Parla ile Çınar’ın aşkı mutlu sonlar biter mi sence?

Öyle gözükmüyor bence… Ne olacak bende bilmiyorum.

Gerçek hayatta nasıl birisini ararsın? Aşk senin için neyi ifade ediyor?

Espri yeteneği olan erkekler çok hoşuma gidiyor. Daha uyumlu ve beni güldüren erkekleri seviyorum. Ama oturuşu, bakışı da tabi çok önemli.

Hayatındaki insan bir gün sana “bu mesleği yapmanı istemiyorum” derse ne dersin?

Güle güle derim. Çünkü işime saygı duymuyor demektir. Ne kadar değer versem de bu benim kariyerim ve hayatım. Hayatımda olacak insanın da her şeyden önce bana saygı duyması gerekir.

Dizide usta oyuncular ile oynamak nasıl hissettiriyor?

Far görmüş tavşan gibi hissettim. Hepsi çok başarılı oyuncular. Konservatuvar, şehir tiyatroları… Hep onlardan ne öğrenebilirim diye bakıyorum. Sağ olsunlar hepsi çok yardımcı oldu. Bana çok şey kattılar. 3 sezon boyunca çok şey öğrendim. Ama ilk geldiğimde ben burada ne yapacağım demiştim. İlk projem, ilk defa ekran karşısına çıkacağım. Onlara yetişmem gerekiyor diye düşünmüştüm.

Çevrenden nasıl tepkiler alıyorsun?

Çok olumlu tepkiler alıyorum. Çok mutluyum.

Bugüne kadar aldığın en acımasız eleştiri neydi?

Ben aslında yorumları okumayı çok seviyorum. Sosyal medyada çoğu şeyi takip etmeye çalışıyorum. Olumsuz bir eleştiri gerçekten görmedim. Şimdi eleştirmemişiz hiç deyip eleştirmeyin ama lütfen.

“BİR MÜZİKALDE OYNAMAYI ÇOK İSTERİM”

Sen fizik okudun ama oyunculuk yapıyorsun. Bir yandan şan eğitimi aldığını da biliyorum. Peki yoluna nereden devam etmek istiyorsun?

İki bölüm de iki alan da zaman gerektiren şeyler. İkisi arasında tercih yapmak zorunda kalırsam mutlu olduğum şeyi yaparım. Oyunculukla da çok mutluyum. İkisi aynı anda olacak gibi gözükmüyor. Kendimi geliştirmek için şan dersi alıyorum. Bir müzikalde oynamayı çok isterim ilerde. Bir şeyleri birleştirerek yapmayı istiyorum. Oyunculuk olsun ama şarkı da söyleyeyim mesela…

Single çıkarma düşüncen var mı?

Çok isterim ama gerçekten içime sinen bir şey olması ve olabildiğince hazır hissetmem lazım.

Kendini 3 kelimeyle anlatmanı istesem?

İstemesen… İnsan en zor kendini tanır. Düşünmek gerek.

Sette başınıza gelen ilginç bir olay var mı?

Çok fazla anımız var. Ama en ilginç olanı sıkılınca karavanda miyavlıyoruz. Biliyorum çok saçma ama çok eğleniyoruz.