Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Dördüncü Medya Buluşması’nda yaptığı konuşma açıklamalarda bulundu.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve Radyo ve Televizyon Üst Kurulu tarafından Dördüncü Medya Buluşması İstişare Toplantısı düzenlendi.
Şişli’de düzenlenen toplantıda, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin ve yapımcı kuruluşların temsilcileri yer aldı.
“TÜRKİYE DÜNYANIN EN ÇOK DİZİ İHRAÇ EDEN ÜÇÜNCÜ ÜLKESİ KONUMUNDADIR”
Bakan Göktaş, “Bugün Türkiye, dizi ve sinema sektöründe çok önemli bir yere geldi. Bu süreçte, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın öncülüğünde, sektörün sorunlarının çözümüne dair önemli atılımlar gerçekleştirildi. Yapılan düzenlemelerle Türk sinema ve dizi sektörü uluslararası arenada rekabet gücünü her geçen gün daha da artırdı. Bu atılımlarla Türkiye, Amerika’dan sonra dünyanın en çok dizi ihraç eden üçüncü ülkesi konumundadır. Fransa’dan Asya ve Orta Doğu’ya, Japonya’dan Latin Amerika’ya kadar dünyanın dört bir yanında Türk yapımı dizilere olan ilginin yoğunluğu bizler için bir gurur vesilesidir” dedi.
“TÜRK KADINININ MEDYADAKİ TEMSİLİ HALA İYİ BİR NOKTAYA GELMİŞ DEĞİL”
“Değerlerin, zenginliklerin, geleneklerin korunması ve aktarılmasında hepimizin üzerine büyük bir sorumluluk düşmektedir” diyen Göktaş, “Özellikle olumsuz etkilenme faktörünü gözönünde bulunduracak olursak, sizlerin ürettiği içerikler bizim için çok daha büyük bir önem arz ediyor. Bu anlamda kadın ve çocukların her alanda temsili, aile değerlerimizin korunması, üzerinde hassasiyetle durduğumuz konuların başında geliyor. Medyada kadın temsiline dair çok sayıda çalışma yapılsa da, ne yazık ki, Türk kadınının medyadaki temsili hala iyi bir noktaya gelmiş değildir. Bugün pek çok medya içeriğinde şiddetin sıradanlaştığını görüyoruz. Kadına yönelik şiddette failin eylemini meşrulaştıran bir dil kullanıldığına şahitlik ediyoruz. Özellikle şiddet, sadece kadınları ilgilendiren bir sorun değildir. Şiddet, toplumun temellerini sarsan ciddi bir sorundur” ifadelerini kullandı.Gazetecilere de seslenen Göktaş, şiddete uğrayan, şiddet nedeniyle hayatını kaybeden kadınlara dair yapılan haberlerde kullanılan magazin dilinin terk edilmesi gerektiğine dikkat çekti.
“ÇOCUKLARIN ÜSTÜN YARARI İLKESİ GÖZETİLEREK YAYINLAR YAPILMASI ÖNEM ARZ EDİYOR”
Bakan Göktaş, “Ne yazık ki, medya, özellikle kadın temsilinde sorunlar barındırıyor. Öyle olmadığı halde, kadınlar daha çok bakıma muhtaç, mağdur, çaresiz bireyler olarak sunuluyor. Aile içi ilişkilerden çocuk yetiştirme tarzlarına kadar pek çok konuda önemli değişikliklere sebep olan yapımlar, aile değerlerimizi doğrudan etkiliyor. Özellikle çocukların ve gençlerin izledikleri içeriklerin, aile değerleriyle uyumlu olup olmadığı konusu her geçen gün büyük önem kazanıyor. İyi seçilmiş yayınların çocukların öğrenme süreçlerine katkısı olurken, şiddet içerikli yayınların çocukları olumsuz etkilediğini hepimiz görüyoruz, biliyoruz. Bu anlamda, tüm çocukların, ihmal, istismar ve şiddet başta olmak üzere her türlü riskten korunmaları, çocukların üstün yararı ilkesi gözetilerek yayınların yapılması büyük önem arz ediyor. Bunun yanı sıra yapacağınız her bir yayınla engelli ve yaşlıların sesini duyururken, toplumda farkındalığın artmasına, davranış kalıplarının dönüşmesine destek olacak sosyal mesajlara yer verilmelidir” diye konuştu.
“KADINLA AYRIMCILIK KELİMESİNİ YAN YANA KULLANMAK İSTEMİYORUZ”
Bakan Göktaş, “Biz artık kadınla ayrımcılık kelimesini yan yana kullanmak istemiyoruz. Kadın bedeninin metalaştırıldığı yapımları ve programları izlemek istemiyoruz. Kadınları daha çok başarı hikayeleriyle görmek istiyoruz. Biz her zaman ‘Güçlü Birey, Güçlü Kadın, Güçlü Aile, Güçlü Türkiye’ diyoruz. Ekranlarda rol model olacak güçlü ve başarılı kadınları görmek istiyoruz. Aile, bizim en hassas olduğumuz konu. Toplumun sağlam bir temel üzerinde inşası aile kurumunun istikrarına bağlıdır. Bu anlamda aile bütünlüğüne öncelik veren, toplumu bir ve bütün kılan yapımların ekranlarda daha çok yer almasını istiyoruz. Ailelerimizle birlikte gönül rahatlığıyla izleyebileceğimiz yapımların artmasını arzu ediyoruz. Entrika, şiddet ve manipülasyon üzerine kurulmuş aile içi ilişkileri değil, eşler arası sadakatin ve olumlu ebeveyn rol modellerinin yer aldığı içerikler izlemek istiyoruz. Aile içi iletişim, eşler arası ilişki, ebeveyn tutumları, okul, aile ve bağımlılık gibi konularda rehberlik edici program ve yapımları daha çok görmek istiyoruz. Medeniyetimizi yansıtan, aile kültürümüzü aktaran yapımlara öncelik vermenizi istiyoruz” dedi.
“İŞBİRLİĞİ TEKLİFİNDE BULUNUYORUM”
Bakan Göktaş, “RTÜK ve medya kuruluşlarımızın bu zamana kadar yaptığı çalışmalar çok değerlidir, çok kıymetlidir. Fakat yıllardır süregelen bu olumsuz tablonun değişmesi ancak ve ancak güçlü bir işbirliğiyle mümkündür. Bizler paydaşız sizlerin yanındayız ve birlikte çalışmaya hazırız. Burada bulunan yapımcılarımıza da açık bir işbirliği teklifinde bulunuyorum. Gelin hep birlikte medyada kullanılan olumsuz dili ve görüntüyü elbirliğiyle ortadan kaldıralım. Reyting, çok tıklanma gibi önceliklerden ziyade önceliğimizin kadınlar, çocuklar, gençler, velhasıl toplumumuzun her bir ferdi olması gerekiyorö ifadelerini kullandı.
ŞAHİN: İZLEYENLER İÇERİKLERLE İLGİLİ OLARAK EN FAZLA ŞİDDETTEN ŞİKAYETÇİ
RTÜK Başkanı Şahin ise, yapımcılara uygulanan cezaların hangi gerekçelere dayandığından söz etti. Şahin, “Reyting denilen bir canavar var. Reyting olmadan hiçbirşey olmuyor; ama reyting alacağız diye bütün değerlerimizi, kanunları veya toplumsal hassasiyetleri bir tarafa mı bırakacağız? En çok reyting alan şiddet, baştan son şiddet mi yapalım ? En çok reyting alan cinsellik. Baştan sona mı yapalım ? Reytingi es geçmeyeceğiz, mutlaka olacak, biz de destek olacağız. Çok ciddi anlamda dilin, Türkçe’nin yaygınlaşması, öğretilmesi, öğrenilmesi ve Türk kültürünün tanıtılmasında muazzam birşey Türk yapımları. Çok güzel aile dizileri yapılmış zamanında. Günümüzde yapmıyorsunuz çünkü ‘Oynamaz’ diyorsunuz. Şu anda da bu diziler devlet kanalında da olsun, diğer kanallarda çok güzel aile dizileri var. Oynuyor, oluyor. O bakımdan biraz buraya mı bakmamız lazım? İlle de aile dizisi yapalım demiyorum. Benim eşim kızım, dizi hastası, dizi izliyorlar ama birlikte izleyemiyoruz, eşim de kızıyla izleyemiyor. Öyle yerler oluyor ki kapatıyor. Dizilerden etkilenip çocuğunun ismine dizi karakteri veren bir toplumda yaşıyoruz. Televizyon izleme oranları hala çok yüksek, daha fazla izlensin ama televizyonlarda yayınlanan içeriklerle ilgili olarak en fazla şiddetten şikayetçi izleyenler. Bunların da çoğunluğu kadınlar. Daha sonra cinsellik ve toplumsal değerler diye devam ediyor” dedi.
Açılış konuşmalarının ardından Bakan Göktaş ve RTÜK Başkanı Şahin, dizi ve film yapımcılarının görüş, öneri ve sorunlarını dinledi.