Uzmanlar sosyal medyadaki olumsuz yorum ve linç kampanyalarının, ruh sağlığını bozabileceği uyarısında bulundu. Bu tür baskılar, kaygı bozukluğu ve depresyona yol açabiliyor.
Gülden Çoktan / İSTANBUL – Bir balıkçının sosyal medyada kendisi hakkında yazılan kötü yorumları okuduktan sonra fenalaşarak hayatını kaybetmesi ve sosyal medyada canlı yayın konusunda çıkan tartışmanın ardından bir genç kızın yüksekten düşerek ölümü, sosyal medyanın hayatımızdaki rolünü tekrar tartışılır hale getirdi. Güncel haberlere anlık ulaşma imkanı, iş ağı oluşturma fırsatları, iletişim kolaylığı gibi olumlu etkileri bulunan sosyal medya, bilinçli kullanılmadığında bilgi kirliliğinden depresyona, veri güvenliği sorunlarından siber zorbalığa kadar pek çok tehlikeyi de beraberinde getiriyor. Uzmanlar, sosyal medyanın olumsuz etkilerinden korunmak için önerilerde bulunuyor.
‘OLUMSUZ DUYGUSAL TEPKİLERİ TETİKLİYOR’
Marmara Üniversitesi’nden Bilişim Uzmanı Prof. Dr. Ali Murat Kırık, “Olumsuz yorumlar ve linç kampanyaları kişinin ruh sağlığını bozabilir. Kişisel bilgilerin ve hassas konuların sosyal medyada paylaşılması da kişiyi olumsuz etkileyebilir. Kişilerin kendilerini başkalarıyla karşılaştırması ve paylaşımların olumsuz duygusal tepkileri tetiklemesi gibi eksiler de göz ardı edilmemelidir” değerlendirmesini paylaştı.
FİLTRELEME YAPMANIZ ÖNEMLİ
Sosyal medyanın insan psikolojisi üzerinde etkisinin yüksek olduğunu söyleyen Uzman Klinik Psikolog Özgenur Taşkın ise şunları söyledi: “Sosyal medyanın ‘insanlar arasında bir konu hakkında birlik olma, bilgi aktarımı’ gibi olumlu etkileri var. Ama yanlış bilgiler de aktarılıyor. Bir filtreleme sistemi yok. Bu olmadığı için de insan psikolojisi kötü haberlerden etkileniyor. Sürü psikolojisi dediğimiz durum var. Kişinin bir haber üzerinden gerçek mi doğru mu araştırmadan başlattığı negatif reaksiyonlar. Bu duruma maruz kalan bir kişi varsa da o yorumları içselleştirip psikolojisinde çok derin sıkıntılar oluşabiliyor. Bu durum özgüvensizliğe, kaygı bozuklığuna, depresyona, beğenilmeme psikolojisine neden olabiliyor. Sosyal medyanın özellikle ergenler üzerinde etkisi büyük. Son dönemde sıfır beden ön planda. Yeme bozuluğu gibi sıkıntılara yol açıyor. Sosyal medyayı kullanırken filtreleme yapmamız önemli. Her bilgiyi doğru olarak kabul etmememiz önemli. Negatif bir haber görüldüğünde biz de negatif bir reaksiyon veriyoruz.”
HER GÜN 164 DAKİKA
We Are Social’ın 2024’ün ilk çeyreği için yayınladığı küresel internet kullanımı raporuna göre Türkiye’de bir günde sosyal medyada geçirilen süre ortalama 2 saat 44 dakika.