Ankara’nın Şereflikoçhisar ilçesinde Şenol Dursun, arkadaşının düğününde havaya ateş edildiği sırada isabet eden kurşunla hayatını kaybetti.
Olay, 30 Eylül akşam saatlerinde Şereflikoçhisar ilçesine bağlı Akin köyünde meydana geldi.
Beyaz eşya servisi ustası olarak çalıştığı iş yerinden kısa süre önce emekli olan, evli ve 1 çocuk babası Şenol Dursun, daha önce beraber çalıştığı arkadaşının çocuğunun düğününe gitti.
Köy meydanında yapılan düğünde davetliler arasından eğlence amaçlı havaya silahla ateş açıldı. Bu sırada masada oturan Şenol Dursun (48), karın bölgesine kurşun isabet etmesi sonucu yere yığıldı. Ambulansla Kulu Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Dursun, hayatını kaybetti. Olay ile ilgili soruşturma başlatılırken, kurşunun kimin silahından çıktığı henüz belirlenemedi.
Şenol Dursun’un 20 yıllık eşi Serpil Dursun (46), “Çok geç kalmadan döneceğini söyledi; ama maalesef bir magandanın kurşunuyla evimize farklı bir şekilde geldi. Aklımın ucundan bile geçmiyor; bir kurşunun gelip de eşimin hayatına mal olacağı.
Eşimi almaya gittim ve cansız bedeni ile Ankara’ya geri döndük. Benim istediğim artık silahlar konuşulmasın, artık kalemler konuşulsun. 21’inci yüzyıldayız, silahlar ne? Çocuklarımızın hayatı sönüyor. Benim eşim, daha yeni emekli olmuştu. Hayatının baharındaydı. 48 yaşındaydı, hayalleri vardı. Kızına karşı hayalleri vardı, sorumlulukları vardı. Kızının üniversiteye gidip, kepini atmasını istiyordu. Kendini bilmeyen bir insanın tabancasından çıkan bir kurşun, benim hayat arkadaşımı, kızımın babasını bizden koparma hakkını nereden alıyor?” dedi.
‘SİLAHLAR ARTIK OLMASIN’
Serpil Dursun, bunun hesabının sorulmasını istediğini söyleyerek, “Bugün ben, yarın Serpil, öbür gün Hatice. Kim olacak? Her gün bir evden birilerinin canı mı yanacak? Niye benim çocuğum babasız kalsın? Silah onlara ne veriyor? Silah yerine ellerine kalem tutsunlar. Kendilerini silahla iyi bir yere mi koyuyorlar? Artık ne olursunuz; şu silaha, havaya açılan ateşlere, şu yanan canlara birileri artık ‘Dur’ desin. Şu an ayakta dimdik durabilmemim sebebi; başkalarının da canı yanmasın diye mücadele vermem. Her ilde, her yerde bir ev, her evde de bir can yanıyor. Silahlar artık olmasın. Şenollar, Ahmetler artık yaşasın. Benim eşim niye yaşamasın? Benim eşimle hayatta çok planım vardı, planlarımı elimden çaldılar. Bunu yapan kişinin bulunup, en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum” diye konuştu.
‘BİR MAGANDA KURŞUNU HAYALLERİMİZİ ALDI’
Şenol Dursun’un kızı Zeynep Nur Dursun da (16) babasının okuması için çok çabaladığını ve okuduğunu görmek istediğini belirterek, “Çok güzel hayallerimiz vardı. Ama bir maganda kurşunu, babamın hayatına son veriyor, bizim hayallerimizi elimizden alıyor. Beraber başaracağımız çok şey vardı. Doktor olmamı istiyordu. Ben de artık doktor olmak için çalışacağım. Babamın yarım kalan hayallerini gerçekleştirmek istiyorum. Kimse babasız kalmasın, benim yaşadıklarımı yaşamasın. Artık ‘Dur’ denilsin. Hiçbir suçu yoktu. Babam sadece düğüne gitmişti. Kimsenin benim gibi babasıyla yarım kalan hayalleri olmasın. Adalet yerini bulsun” dedi. Şenol Dursun’un ağabeyi İlyas Dursun (50) ise “Her gün haberlerde izlediğim olay, bizim başımıza geldi. Bu acının tarifi yok. Gerçekten artık çok ciddi önlem alınmalı” diye konuştu.