Yunan Kathimerini sordu, Erdoğan Atina’ya inmeden 24 saat önce yanıtladı! ‘Miçotakis’e ne diyeceksiniz?’

Ege Denizi’nde 2020 yazında kopan fırtınayla birlikte eşi benzeri görülmeyen bir gerilim yaşayan, hatta çatışmanın eşiğine gelen Türkiye ve Yunanistan, 6 Şubat depremleriyle yeni bir sayfa açtı. Ege ve Doğu Akdeniz bu yıl sakin bir yazı geride bırakırken, Ankara ve Atina yeni bir dönüm noktasına hazırlanıyor.

Türkiye ve Yunanistan, açılan yeni sayfada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yarın Atina’ya gerçekleştireceği tarihi ziyarete kilitlendi. Aralık 2017’deki bir diğer tarihi seyahatin ardından Cumhurbaşkanı olarak ikinci kez Yunanistan’a gidecek olan Erdoğan, Yunan Kathimerini gazetesine bir röportaj verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Atina’ya gelişinden 24 saat önce Türk-Yunan ilişkilerindeki tüm sorulara yanıt verdiğini aktaran Kathimerini, röportajı ‘Erdoğan: Dostum Kiryakos, sen bizi tehdit etmezsen biz de seni tehdit etmeyiz-Bütün sorunlar için uluslararası adalete’ başlığıyla sundu.

Erdoğan’ın Türk-Yunan ilişkilerindeki yeni sayfa ve kazan-kazan formülünün sorulması üzerine, “Aynı coğrafyayı, aynı denizi paylaşıyoruz. Aynı havayı soluyoruz. Geçmişimiz itibarıyla iç içeyiz. Aramızda henüz çözüme kavuşturamadığımız pek çok mesele bulunuyor, iki ülke olarak bunun farkındayız. Ancak bu sorunların gerginliğe vesile olmasına, hükümetlerimiz ve halklarımız arasında anlaşmazlıklara yol açmasına izin verip vermemek bizim elimizdedir. İşte ben bu manada ilişkilerimizde ‘yeni bir sayfadan’, ‘kazan-kazan’ ilkesinden bahsettim” diye konuştu.

Ankara ve Atina’nın son dönemde sorunların çözümü için iyi bir ivme yakaladığını kaydeden Cumhurbaşkanı, karşılıklı ziyaretlerin yoğunlaştığını, diyalog kanallarının her seviyede açık olduğunu dile getirdi.

Mevcut tabloda Türkiye ve Yunanistan’ın üzerine düşenin işbirliğini geliştirmeyi kurumsal hale getirmek ve ilerlemek olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Sayın Miçotakis’in de aynı iradeye sahip olduğunu düşünüyorum” ifadesini kullandı.

YARIN TÜM AÇIKLIĞIYLA KAYDA GEÇECEK

Türkiye ve Yunanistan, yarın dostane ve iyi komşuluk bildirgesi imzalayacak. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a göre, yarın Atina’da atılacak imzalarla yeni sayfa tüm açıklığıyla kayda geçecek.

Alexis Papahelas ve Manolis Kostidis imzalı röportajda Erdoğan’a 2020’den bu yana ne değiştiği, yarın Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis’e ne söyleyeceği soruldu.

Türk tarafında değişen bir şey olmadığının altını çizen Cumhurbaşkanı, Ankara’nın Ege’deki komşusu Yunanistan’ı hiçbir zaman düşman ya da rakip olarak görmediğini belirtti:

“Tüm ülkeler gibi bizim de düşmana değil, dosta ihtiyacımız var. Sık sık söylüyorum, başta Yunanistan olmak üzere komşularımızla aşılamayacak hiçbir sorunumuz olmadığı inancındayız. Bence son dönemde değişen, Yunanistan tarafının bize yönelik bakış açısını gözden geçirmiş olması, uzatılan dostluk elini asla geri çevirmeyen bir millet olduğumuzu anlamaya başlamasıdır.”

Atina yönetimindeki değişime işaret eden Erdoğan, devamında “Sayın Miçotakis’e ne söyleyeceğimi sordunuz. Kendisine şunu söyleyeceğim: Kiryakos, dostum, siz bizi tehdit etmedikçe biz de sizi tehdit etmiyoruz. Gel iki ülke arasındaki güveni sağlamlaştıralım. Ekonomi, ticaret, ulaştırma, enerji, sağlık, teknoloji, eğitim, gençlik, her alanda ikili işbirliğini artıralım” ifadesini kullandı.

‘ULUSLARARASI YARGIDAN ÖNCE GERİDE HİÇBİR SORUN KALMAMALI’

Kathimerini’deki röportajda kritik sorulardan biri, Uluslararası Adalet Divanı’na dairdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sizce Türkiye ve Yunanistan kıta sahanlığı konusunu Uluslararası Adalet Divanı’na götürme konusunda anlaşabilirler mi? Yakın gelecekte temel sorunlar çözülmese bile Ege’deki mevcut ‘sakin suların’ devam etmesini nasıl sağlayabiliriz?” şeklindeki soruya Ankara ve Atina’nın tüm sorunları masaya yatırıp bütün olarak ele alması gerektiğini söyleyerek yanıt verdi:

“Meselelere seçici yaklaşıp bazılarını konuşup bazılarını konuşmamak doğru bir yaklaşım değil. Çünkü hepsi birbirleriyle bağlantılı. Uluslararası yargıya gittiğimizde geride hiçbir sorun bırakmamalıyız.”

‘BİR GECE ANSIZIN GELEBİLİRİZ’ HALEN GEÇERLİ Mİ?

Cumhurbaşkanı Erdoğan ‘Bir gece ansızın gelebiliriz’ açıklamasının halen geçerli olup olmadığı sorusuna ise “Az önce de belirttiğim gibi, bizden ancak bizi tehdit edenlerin korkması gerekir… Yunanistan bizim düşmanımız değil, üyesi olduğumuz İttifak’ın değerli bir üyesi. Üstelik biz komşuyuz, komşu kalacağız, birbirimizin haklarına ve yaşamsal çıkarlarına karşılıklı saygı duymalıyız” yanıtını verdi.

AKDENİZ’DE İŞBİRLİĞİ İMKANLARI VAR

Kathimerini muhabirleri röportajda “Ege ve Doğu Akdeniz’de enerji rezervleri olduğunu düşünüyor musunuz? Kıta sahanlığnın sınırlandırılması başlığında iki ülke anlaşamazsa bu araştırmalar nasıl yapılabilir?” sorusunu da yöneltti.

Akdeniz ve Ege’nin enerji kaynakları için zengin havzalar olduğunu belirtip bilimsel araştırma sonuçlarının beklenmesi gerektiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara ve Atina için özellikle Akdeniz’de işbirliği imkanları olduğunu söyledi. İki kez önerdiği Doğu Akdeniz konferansına karşı Avrupa Birliği’nin sessiz kaldığını hatırlatan Erdoğan, “Sessizlik sorunları çözmez” dedi, Kıbrıs’ta Türkler ve Rumların da işbirliği yapabileceği mesajını verdi.

AYASOFYA

Yunan muhabirler Erdoğan’a Ayasofya’nın camiye dönüştürülme kararını neden verdiğini de sordu, Cumhurbaşkanı ibadethanenin halihazırda vakf edildiği amaca uygun olarak kullanıldığını dile getirdi, binanın yapısal bütünlüğünün bozulamayacağının, ikonografik ve her türlü plastik sanat unsurlarının eksiltilemeyeceği ve korunacağının dokunulmazlığa sahip vakıf senediyle güvence altına alındığını ekledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Heybeliada Ruhban Okulu’nun yeniden açılmasının ancak kapsamlı mevzuat değişikliğiyle mümkün olabileceğini vurguladı, Fener Rum Patrikhanesi’nin okulun bir devlet üniversitesi bünyesinde eğitim vermesine karşı çıktığını hatırlattı.